-
Haber7-ÖZEL
Türkiye genel seçimlerin ardından yeni bir yerel seçim atmosferine girdi. Özellikle İstanbul’da partilerin adaylarını açıklamasının ardından 31 Mart yerel seçimleri başladı. İstanbul’da AK Parti’den Murat Kurum ve CHP’den Ekrem İmamoğlu isimleri öne çıkarken, adaylarının önümüzdeki 2 aylık seçim sürecinde nasıl davranması gerektiği merak konusu oldu.
Haberler7Muhabir Müge Çakmak,Uzmanlara, belediye başkan adaylarının seçim döneminde vatandaşlara nasıl yaklaşmaları gerektiğini, giyim konusunda ne gibi tercihler yapmaları gerektiğini sordu. Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Bengül Güngörmez Akosman “Cumhurbaşkanlığı adayları davranışlarında nelere dikkat etmeli?” soruya adaylar Halkı küçümseyecek davranışlarda bulunmamalı, insanlarla bütünleşen bir imaj ortaya koymalılar” dedi.cevap verirken İmaj ve Link Danışmanı Başak Bilgen Camgöz i Adayların giyim tarzlarına ilişkin önerilerde bulundu. Camgöz, siyasetin kullandığı kıyafet kurallarına siyasetçilerin de uyum sağlaması gerektiğini belirtirken, özellikle adayların lacivert ve grinin sıcak tonlarını tercih ettiğini söyledi. Kadın adaylar için Camgöz “Saç modelleri ve parçalarıyla temsil ettikleri ideolojiye göre abartılı olmayacak veya görünümlerini engellemeyecek saç modelleri ve aksesuarlarla bunu tamamlayabilirler.”söz konusu.
İşte Haber7’nin uzmanlarla yaptığı röportajlar;
Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Bengül Güngörmez Akosman’ın röportajı…
31 MART YEREL SEÇİMLERİNE ÇOK AZ ZAMAN KALDI VE BELEDİYE LİDER ADAYLARI AÇIKLANDI. ŞİMDİ BUNU MERAK EDİYORUZ. ADAYLARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN NOKTALAR NELERDİR?
Adayların dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan biri de eninde sonunda belediye başkanı olacakları ve yerel seçimler söz konusu olduğu için halkı küçümseyecek davranışlarda bulunmamaları gerektiğidir. Yani kamuoyunda bütünleşik bir imaj ortaya koymaları daha doğru olur. Çünkü insanlar kendilerine kibirli bir şekilde yaklaşıldığında hoşnut olmazlar. Nereden? Çünkü sorunlarına çözüm bekliyorlar. Yani bir belediye başkanından bekledikleri en değerli şey günlük hayatlarını organize etmeleri, rutin hayatlarındaki sorunları ortadan kaldırmalarıdır.
TÜRKİYE’DE DEVLET BABA GİBİDİR
PEKİ ÖĞRETMENİM, BİR ESNAF ZİYARETİNDE, YA DA BİR TOPLUMDA KONUŞMADA KULLANDIKLARI JETLERİN VE UMUTLARIN ÖNEMİ NEDİR? ÖNEMLİ Mİ?
Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Artık Türkiye’de devletin baba gibi olduğunu kabul etmeliyiz. Bir başka deyişle, kamuoyunun gözündeki devlet imajı kapsayıcı, koruyucu, kollayıcı ve bazen de cezalandırıcıdır. Böyle bir imajı var. Batı Avrupa’daki liberal demokrasilerden biraz farklıdır. Devletin böyle resmi bir anlayışı olduğundan, insanların gelip kendilerine kayıtsız davranması, umursamaz bir ses tonuyla konuşması insanların hoşuna gitmiyor. Çünkü belediye başkanı olsalar bile sonuçta devletin temsilcisi olarak görülecekler.
BEDEN DİLİ HAKKINDA BİRAZ KONUŞMAK ÜZERE BEDEN DİLİNİ KULLANMAK DEĞERLİ Mİ? VEYA BEDEN DİLİNİ GERÇEK BİR ŞEKİLDE NASIL KULLANABİLİRİZ?
Çağımızın görselleri birer davet olduğu için değerlidir. Çünkü göz merkezli bir toplumda yaşıyoruz. Nereden? Bakın sizinle internet üzerinden bağlantı kuruyoruz, evimizde televizyon var, elimizde akıllı telefonlar var, bilgisayarımızda sürekli bir şeyler izliyoruz. Bu nedenle bu çağda ilgi odağı olmak şarttır. Ve bu çağda görünür olurken yaptığımız her harekette dikkatli olmamız gerekiyor. Çünkü her yerde kameralar var. Bu adayların bunun bilinciyle hareket etmeleri gerekiyor. Beden dilini kullanırken yani orada daha çok sahte davranışlar çok daha çabuk ortaya çıkıyor. Beden diliyle konuşurken samimiyet duygusu yaratmalarının önemli olduğunu düşünüyorum.
GÖZ TEMASI ÇOK ÖNEMLİ
SADECE GÖZ TEMASINDAN DEDİNİZ. GERÇEK BİR BAĞLANTIDA GÖZ TEMASININ YERİ NASIL DEĞERLENDİRİLİR?
Göz temasının çok değerli olduğunu düşünüyorum. Gözlerinin içine baktığımda bir insana kolay kolay yalan söyleyemem. Göz teması kurduğunuzda o kişinin duygularınızı okuyabildiğini düşünürsünüz ve bundan korkarsınız. Nitekim teolojik tarihe baktığımızda örneğin Habil-Kabil olayında Habil, kardeşinin yüzüne bakmadan öldürmüştür. Yani göz teması kurmadan onu öldürdü. Eğer göz teması kursaydı muhtemelen onu öldüremezdi, İncil’de öyle yazıyor. Öldürdüklerini göz teması kurmadan yazıyor. Dolayısıyla yüz yüze bağlantı, göz göze, gözlerin içine bakmak bir insanın. Bence bu, dürüstlüğünüzün bir ölçüsü ve samimiyetinizin bir hikayesi olabilir.
İKİ BELEDİYE LİDER ADAYI VAR. ONLARDAN BİRİ MURAT KURUM’dur. DİĞERİ EKREM İMAMOĞLU. DEĞERLENDİRMEK İSTİYORUZ efendim. BİR BİLİM ADAMI OLARAK NASIL DEĞERLENDİRİLİRİZ?
Ben şöyle değerlendiriyorum: Murat Kurum’un dik duruşu, özellikle de dolaşırken sergilediği davranış ve hareketleri, devleti biraz daha temsil ediyor. Yani Murat Kurum sanki daha çok devleti temsil ediyormuş gibi bir imaj çiziyor. Giyim tarzının aynı olduğunu düşünüyorum. Böyle bir görüntü çiziyor. Sayın Ekrem İmamoğlu da daha sportif görünüyor. İnsanlar gibi ama halktan da değil. Bölümleri bu şekilde okudu. Bana öyle geliyor ki öğrenci kesimine hitap eden bir yaklaşım tarzı var.
İNSAN KAYITSIZLIĞI SEVMİYOR
PEKİ BEDEN DİLİ VE GİYİMİN GERÇEKTE BÜTÜNÜN BİR PARÇASI OLDUĞUNU ANLIYORUZ, SÖYLEYEBİLİR MİYİZ?
Giyim açısından da bütünün bir parçasından bahsedebiliriz. Mesela daha önce de söyledim. Türkiye’de Devlet baba gibidir. Bir formalite var ve halk, belediye başkanı da olsa, gelen devlet görevlilerini resmi görevli olarak görüyor ve mesela halkın ilgisizliği pek sevdiğini düşünmüyorum. Mesela Cumhurbaşkanımızın hiçbir zaman polar giydiğini görmedim. Yani sürekli bu tarz paltolarla, uzun paltolarla gider, gelir, gezer. Uzun bir ceket daha fazla formaliteyi temsil eder. Murat Kurum’un genellikle bu şekilde giyindiğini görüyorum. Daha koyu renkler; Mesela biri kırmızı giydiğinde kırmızı uyarı vermeyin, kırmızı kart değil mi? Uyarı demektir. Veya sarı ve yeşil popüler deyimle daha yumuşak renklerdir. Daha koyu renkler giyerler, dolayısıyla resmi kişilerdirler. Bu anlamda Murat Kurum kıyafetlerindeki renk seçimleriyle devleti biraz daha temsil ediyor. Bunun da anlamlı olduğunu düşünüyorum. Nereden? Çünkü deprem gerçeği var, deprem gerçekliğinde de dönüşüm yapma zorunluluğu var. Bu, bize Murat Kurum’un devletle birlikte bunu başarabileceğini hissettiriyor gibi görünüyor. Sayın Ekrem İmamoğlu ise daha sportif, açık renkler giyiyor. Onu genellikle yürürken görüyoruz. Onu her zaman kravat takarken görmüyorum. Gömleğini genellikle bu şekilde açık bırakır. O, sandığımdan biraz daha ciddi. Yani daha önemli giyinmiyor. Bu yüzden daha sportif giyiniyor. Daha resmi giyinmez
Göz merkezli bir toplumda, imaj çağındayız. Göz önünde olmak çok değerli. Bu insanlar her yerde kameralarla çevrili olarak dolaşırken mutlaka ufak hatalar yapacaklardır. Ama bana göre önemli olan iki adayın projeleridir. Hizmet etmek için ne kadar acele edecekleri onların yatkınlığıdır. Halkımızın son tahlilde bunları iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Sayın Ekrem İmamoğlu bugüne kadar yaptığı çalışmalarda başarılı olursa milletimiz ona bir şans daha verecektir. Ancak çok başarılı olduğunuzu düşünmüyorsanız Murat Kurum bey’e bir şans verebilirsiniz. Dolayısıyla bu kişilerin sadece görselleriyle değil projeleriyle de geniş kitlelere anlatabilmeleri, anlatabilmeleri ve ikna edebilmeleri gerekecek. Bu anlamda retorik çok değerlidir. Konuştuğumda bireylerin başkalarını ikna etme yeteneği çok değerli. Bunu yapabilirlerse yerel seçimlerde ideolojinin, vatandaşlığın pek bir değerinin olmayacağını düşünüyorum. Diksiyonu ve Türkçeyi doğru anlatabilmek de çok değerli. Çünkü doğru konuşulmadığında biraz itici oluyor açıkçası.
İmaj ve Bağlantı Danışmanı Başak Bilgen Camgöz’ün Röportajı;
LACİVERT VE GRİ’NİN SICAK TONLARI TERCİH EDİLİR
31 MART YEREL SEÇİMLERİNE BİRAZ ERTELEME KALDI. BELEDİYE BAŞKANI ADAYLARI DA AÇIKLANDI. ADAYLARIN GİYSİLERİ NASIL OLMALI?
Artık hepimizin bildiği gibi giyim, iş hayatındaki insanlar için, özellikle de kamuoyunun gözü önünde olan kişiler için çok değerli bir bağlantı aracıdır. Geçmişten örneklere baktığımızda kitleleri peşinden sürükleyen ve bunu çok aktif kullanan başkanların örnekleri var. Elbette belirli politikaların genel kabul görmüş ve her zaman bahsedilen renk kodları vardır. Ayrıca hem erkek hem de kadın aday adaylarının öncelikle bu politikanın kullandığı kıyafet kurallarını ten rengini, vücut yapısını ve kişisel özelliklerini dikkate alarak kendilerine uyarlamaları gerekmektedir. Peki bu nedir? Her ne kadar siyah aslında daha fazla pozitiflik ve güven yaratmak adına çok tercih edilen bir renk olsa da siyasetçiler siyah yerine bu tür lacivert tonlarını tercih ediyor çünkü çok koyu ve çok tekdüze bir renk. Koyu mavi ve grinin sıcak tonları tercih ediliyor. Özellikle mevsim koşulları göz önüne alındığında koyu renkler, lacivert alt tonlar ve grinin sıcak tonlarına sahip olmak daha mantıklıdır. Erkek adaylar da gömlek ve kravatlarıyla daha akılda kalıcı bir tarz yaratabilirler. Kadın adaylar da saç modelleri ile temsil ettikleri ideolojiye göre abartılı olmayacak veya görünümlerini engellemeyecek saç modelleri ve aksesuarlarla bunu tamamlayabilirler. Yani orada renkleri kullanabiliyorlar. Kesimler açısından bunlar erken parçalardır. Yani daha klasik, çağdaş ve modası geçmeyen zamansız seçimler her zaman mantıklıdır.
Ancak genel anlamda bu seçim öncesi süreçte peyzajın adının kalıcılığını sağlamak için tutarlı seçimler yapılması gerekiyor. Örneğin erkek adayların her zaman aynı tarz ve renkte gömlek veya benzer tonlarda kravat takmaları gerekmektedir. Kadın adaylar için grup içinde takılacak modülün rengi, iş yerinde takılacak aksesuar veya saç modeli gibi sabit bir imaj, adayların isimlerinin akılda kalmasını sağlar. Genel olarak steril bir peyzaj oluşturulmalıdır. Peki bu kısır manzaradan ne anlıyoruz? Kumaş seçiminde kaliteli ama ince dokulu, vücudun sınırlarından akan, bireyin önüne geçmeyen, “ben buradayım” diyen kumaşa sahip steril bir peyzaj oluşturulmalıdır.
AKSESUARLAR KİŞİNİN ÖNÜNE GELMEMELİDİR
KULLANILAN AKSESUARLAR DA DEĞERLİDİR. ÖRNEĞİN ERKEK ADAYLAR İÇİN KRAVAT, KOL SAAT VEYA YÜZÜK. İŞTE KADIN ADAYLARIN BAŞÖRTÜSÜ RENK SEÇİMİ. KULLANDIKLARI KÜPE, GÖLGE VEYA BUNLARIN BİR ARADA KULLANILMASI BAZI ŞEYLERİ ENGELLEYEBİLİR Mİ? FİYATI NASIL OLMALIYIM?
Yani genel olarak üslup ve imaj üzerinde çalışırken siyasetçiler için de bu durum değişmiyor. Biz sadece politikacılardan inanç bekliyoruz değil mi? Biliyorsunuz, bu insanlara güvenmek istiyoruz. Ciddiyet bekliyoruz. Yapacaklarından dolayı İstanbul’un sorumluluğunu bekliyoruz. Bunların bize kıyafetler aracılığıyla aktarılması gerekiyor. Dolayısıyla aksesuar dediğimiz bu kişilerin sahne sanatçısı olmadıkları için insanların önüne çıkmaması gerekiyor. Ancak çok güzel bir örnek vermişsiniz. Temsil ettikleri partinin ideolojisine uygun ve paralel seçimler yapılması önemlidir. Yani daha muhafazakar bir görüşü temsil eden kişilerin aksesuar seçimleri ile farklı bir ideolojiyi temsil eden kişilerin aksesuar seçimleri ideolojileri ile paralel olmalıdır.
AYAKKABILARIN YUMUŞAK BİR GEÇİŞ YARATMASI GEREKİYOR
AYAKKABI FİŞİM DE ÇOK DEĞERLİ. ÇÜNKÜ AĞIR BİR MARATON İÇİNDEDİRLER. HER GÜN FARKLI BİR YERDEDİRLER. HALKLA BİRLİKTEDİRLER. BİRÇOK ETKİNLİĞE KATILIYORLAR. AYAKKABILARIN HEM ERKEK ADAYLAR HEM KADIN ADAYLAR İÇİN RAHAT OLMASI DEĞERLİDİR. ÖRNEĞİN KADIN ADAYLAR TOPUKLU AYAKKABI GİYORLAR. BU KONUDA NELERİ DİKKATE ALMALIYIZ?
Ayakkabıların kıyafeti uygun şekilde tamamlaması ve genel görünüm açısından yumuşak bir geçiş yaratması gerekiyor. Bu anlamda hem erkek hem de kadın adayların yumuşak deriden, ince tabanlı, erkekler için Oxford denilen tarzda, ince bağcıklı, ince tabanlı, fazla parlak olmayan, kıyafeti yumuşak bir şekilde tamamlayan ayakkabılara sahip olmaları gerekmektedir. Bu durum kadın adaylar için de geçerlidir. Kadın adaylar da görünüm için topuklu ayakkabı giyiyor. Burada stiletto denilen ayakkabı tarzı rahatlık açısından daha az topuklu olan, bu tür aksesuarlarla parlaklığı veya derisi ile öne çıkmayan, ince tabanlı, yumuşak geçişli yani şık görünen bir şey olmalıdır. ve kesinlikle kendilerini rahat hissedeceklerdir. Her iki adayın da ayakkabı giyiyormuş gibi hareket edebilmesi için rahat olması gerekiyor. Çünkü sanki insanlar rahatsız edici kıyafetler giyiyor ve bunu düşüncelerine ve eylemlerine aktarıyor.
